Mutlu Son

Uzun zamandır blogu ihmal ettik...Çünkü tekne bitti.Teknenin kıçına tuzlu su deydi.Biz de keyfini çıkardık.
Elyaf kaplama işini bitirdikten sonra  zımpara (80-120) ile yüzeye diş açtık.



 

 

Zımparalanmış yüzeye  MRN 092 yapışma köprüsü uygulayıp,yeterli süre bekledikten sonra üzerine  MRN 110 dolgu macunu tekneye uygulandı.





 

MRN 110 dolgu macunu uygulamasında profesyonel destek aldık.Macun işi yapım aşamasındaki tüm hataları kapatacak önemli bir süreçtir.Biz usta bir ele ihtiyaç duyduk.MRN 110 dolgu macunu kuruyup iyice sertleştikten sonra zımpara (80-120) ile tesviye edildi.Üzerine tekrar MRN 092 yapışma köprüsü sürülüp ,yeterli süre beklendikten sonra MRN 120 yoklama macunu son kat olarak rulo ile uygulandı.
Gerek görülen bölgeler gerek görüldüğü oranda zımparalanarak (180) elyaf epoksi  kaplama işini bitirdik.



Son olarak Duratek Akrilik Poliüretan Son Kat Boya uygulandı.
Teknemiz astar ve zehirlisine hazır.



Yaptığımız işleri kısaca özetlersek;

• Jelcoat kazıldı
• Tatlı su ile yıkanıp, çözücü (tiner veya aseton) ile silindi
• Varsa çöküntü vuruk vb yerler dolgu macunu ile tamir edildi
• Yüzeye MRN 092 yapışma köprüsü uygulandı
• MRN 105 laminasyon reçinesi ile elyaf yapıştırıldı
• Zımparalandı (80-120)
• MRN 092 yapışma köprüsü uygulandı
• MRN 110 dolgu macunu çekildi
• Zımparalandı (80-120)
• MRN 092 yapışma köprüsü uyguladık
• MRN 120 yoklama macunu rulo ile uyguladık
• Gereken yerler zımparalandı (180)

BÜYÜK İŞ Elyaf Epoksi Kaplama Başlıyor

Elimizden geldiğince yüzey kusurlarını dolgu macunu ile düzeltikten sonra laminasyona başlamadan önce su kesimine mavi bant(VE-GE Marin Bant) çektik.Burada dikkat ettiğimiz konu mavi bantın jelkotu kazıdığımız alanı asla kapatmamasıdır.

Bant jelkotsuz bölümün 2-3 mm üstünden çekildi.Elyaf epoksi kaplamadan önce yüzey tatlı su ile yıkanıp kuruması beklendi.
Kaba ambalaj kağıtlarından şablonlar çıkardık.

Şablon çıkartmak için kullandığımız kağıt ile elyafın eninin aynı olması (1m)
bize büyük kolaylık sağladı.Şablonun alt kısmını biraz uzun tutarak diğer tarafa geçmesini sağladık,bu da her iki tarafdan sarkmalarla omurga hattının çift kat elyafla kaplanmış olmasını sağladı.
Hazırladığımız şablonlarda parçaların minimum 10 cm ile binmesine dikkat ettik.Çıkartığımız her şablondan ikişer parça elyaf kestik.

Tekneyi tutan dayakların tümünü alttan taşıyan sıpaların hizasında topladık.Tekne böylece 3 kısma bölünmüş oldu.Her bölümün sağlı sollu kaplanmasını bir günde tamamlayabildik.Böylece sağlı sollu dört parça elyafı zımparalamadan uygulama olanağı yakaladık.Bölünen kısımlar arasında 80 cm mesafe bıraktık.Sonuçta baş ve kıç taraftan 10 cm bindirmelerle boş kalan yerlerin (dayakların olduğu yerler) laminasyonunu yapabileceğiz.

Elyafı kaplarken yaptığımız işler ;
Şablonu çıkartırken karinada elyaf epoksi kaplayacağımız alanı keçeli kalem ile çizerek belirledik.
Bu alana MRN 092 bağlama köprüsünü rulo ile sürdük.Kurumasını bekledik.Ta ki parmağımızla dokunduğumuzda yapışkanlığını koruduğu ama elimize yapışmadığı sürece kadar.
Kestiğimiz elyafları keçekalemle işaretlediğimiz noktalara dikkat ederek yapıştırdık.Yapıştırma işlemini 2 kişi yapmakta fayda var.Şimdi sıra MRN 092 bağlama köprüsü ile düzgün bir şekilde yerine yerleştirilmiş elyafa MRN 105 laminasyon jölesi uygulamasına geldi.Ürünün üzerindeki kullanım tariflerine uyarak hazırladığımız laminasyon jölesini rulo ve plastik spatula ile elyafa iyice yedirdik.
Jöleyi yeterli miktarda uyguladığımız kısımlar renk değiştirmekte, uygulanmayan alanlar beyaz kalmaktadır.Buna dikkat edilmesi gerekir.

Laminasyon tamamlandıktan sonra epoksi tam kurumadan su kesimi hattının üstündeki fazla elyafı falçata ile kestik.
Su kesimi hattında jelkotun kazıması ile oluşan tırnakta elyafın iyi yapışmadığını gördük.
Bu bölgenin üzerenine kestiğimiz naylon şeritlerle kapatarak basınç uyguladık.Sonuç güzeldi.

Karinadaki Kusurların Onarılması

Onarım aşamasında kullanacağımız malzeme olarak BRV marin epoksi ürünlerini tercih ettik.Bunlar ;
MRN 092 Bağlama Köprüsü
MRN 105 Laminasyon Jölesi
MRN 110 Dolgu Macunu
MRN 120 Yoklama Macunu
Karinadaki çukurların kenarları "V" şeklinde açıldı.İçlerini zımpara ile temizledikten sonra MRN 092 sürüldü.Sürülen epoksinin kuruma sürecini dokunarak kontrol ettik.Yapışkanlığını koruduğu ama elimize yapışmadığı aşamada MRN 110 dolgu macununu uyguladık.Macunun tam sertleşmesinden sonra zımparalama yapıldı.Zımparada ilk olarak titreşimli makina kullandık,daha sonra gerekli yerlerde lastik takoz kullanarak zımparayı tamamladık.

Elyaf-Epoksi Kaplamadan Önce

Jelkot tümüyle kazınıp kaldırıldıktan sonra yüzeyin birkaç kez tatlı su ile yıkanıp tiner veya aseton ile silinmesi gerekli.Biz sadece tatlı su ile yıkamakla yetindik. Çünkü yüzeyde epoksinin yapışmasına engel olabilecek kir, yağ vb. bir şeyle karşılaşmadık.
Kazınan yüzey tümüyle tuz, toz, yağ vb. olumsuzluklardan temizlendikten sonra sıra yüzeydeki kusurların(çöküntü,kırık vb.) onarılmasına geldi.

Öksüz Tekne Aya

Söylemesi bizden,değerlendirmesi sizden.

15 yıla yakın süre sahipleri tarafından öksüz bırakılan tekne, kaçınılmaz olarak ozmoz (osmosis) belasına uğramıştır.
Burada anlatmaya çalıştığımız , ozmoza uğramış bir teknenin tedavisinin teorik açıklamalarından ziyade pratik uygulamalarıdır.İnternette yapacağınız araştırmalar bu konudaki sorularınıza fazlası ile cevap verecektir.Boya,epoksi üreten ve satan firmalar çok detaylı bilgi vermektedir.Birçok amatör denizci de konu ile ilgili uygulamalarını internette metin,fotoğraf ve video olarak paylaşmaktadır.Biz internette yaptığımız araştırmalarda ozmoz tedavisi konusundaki bu paylaşımlardan çok yararlandık,şükranlarımızı sunarız.
Uzun süren araştırmaların ve sohbetlerin sonunda "ehh artık işe başlayalım" dedik.
Fotoğraflarda jelkot üzerindeki çatlaklar ve yüzey altındaki baloncuklar net bir şekilde görülüyor.

Su kesiminde kalan tüm jelkotu bu şekilde gözlemlediğimiz için tümüyle kazıma kararı aldık.İki yıla yakın süre karada tümüyle kuruyan teknenin, jelkotunu matkaba bağladığımız disk ve 24 numara polyester zımpara marifeti ile kazıdık.Jelkotu kazımak için avuçiçi taşlama(canavar) da önerilenler arasındaydı.Bunu tercih etmememizin nedeni yüksek devirli,tehlikeli ve kabuğun içine dalma riskinin yüksek oluşuydu.Bize göre osmoz tedavisinin en zorlayıcı,en yorucu,en sıkıcı aşaması bu.Jelkotu kazırken kesinlikle ve ödün vermeden iş güvenliğine çok dikkat etmeniz gerekir.Özelllikli bir maske,koruyucu gözlük şarttır.Kapalı bir alanda çalışıyorsanız,iş bitiminde çıkan talaşı süpürerek kaldırmanızı şiddetle öneririz.

Yukarıdaki fotoğraf jelkotu kazımak için matkaba bağladığımız aparatlardır.Çoğunlukla kullandığımız disk zımparaydı.Sert kıvrımlarda telli aparatı kullandığımızda kabuk üzerinde istenilenden daha derin çizikler yaptığını gördük.Bu istenmeyen bir sonuçtu.İnatçı yerlerde kullanmak zorunda kalınırsa bastırmadan ve dikkatlice kullanılmasını öneririz.Bunun yanı sıra yine keskin kıvrımlarda fotoğraftaki 3M ürünü bir çeşit sert plastik benzeri diskten iyi sonuç aldık.

Kazıma işlemi tebeşirleşmiş, ozmoza uğramış jelkotla sınırlı kalmalıdır.Jelkotun altındaki kabuğa (jelkotdan daha koyu renkli polyester emdirilmiş elyaf) asla zarar verilmemelidir.
Sonunda jelkot kazıma işini kazasız belasız, selametle bitirdik.

Nihayet büyük onarım başlıyor

İnternette uzun araştırmalardan sonra tekne için kullanılacak olan epoksi malzemeler seçildi.Uygulama aşamaları öğrenildi.3 güne kadar malzemeleri alıp teknenin altının elyaf epoksi kaplama islemi başlayacak ve bu işlemi aşama aşama fotoğraflarla beraber bu konuyu merak edenlerle paylaşacağız.Yeniden görüşmek üzere.

Aya Teknesinden merhaba

Aya teknesi Bruce Robert tasarımı 21 ft yelkenli olarak 1998 yılında yapılmıştır.Bu yıla kadar teknenin adı Arsız'dı.Bu yıl bağlama kütüğüne kayıt yaptırırken Arsız adının daha önce alındığını görerek teknenin adı avuç içi kadar olmasından dolayı "AYA" olarak değiştirilmiştir.Aya teknesi kimi zaman Sığacık Balıkçı Barınağında,kimi zaman Güzelbahçe 2. limanda bağlı kalmış,sahiplerinin Mordoğan'a taşınması ile son demir yeri de orası olmuştur.Sahipleri yıpranmış Aya'ya baştan aşağıya bakım yapmaya karar vermişler ; Aya Teknesi'nin ve bu blogun macerası da böyle başlamıştır.